Herkese selam! Size bu sefer bu ayın başında yayınlanmış olan Netflix yapımı Malcolm and Marie filminin yorumuyla geldim!
Film, birisi yönetmen birisi de oyuncu olmaya çalışmış model olan iki sevgilinin bir gece Malcolm adlı karakterimizin film galasından sonra eve dönmesi ve bütün gece boyunca deavm eden kavgalarını konu alıyor.
Öncelikle 2 saatlik bir filme bir gecede geçen kavgayı nasıl sığdırcaklar acaba diye düşünüyordum başlarken ama hiç öyle olmadı. Senaristi alkışlamak istiyorum, gerçekten kavgayı yaklaşık 2 saat boyunca canlı tuttu ve her laf sırası diğerine geçtiğinde karakterlerin hayatı ile ilgili azar azar verdiği bilgilerle seyircinin merakını tazeledi.
Önce Marie'nin anlattıklarıyla Malcolm'un saçma davrandığını ve deli olduğunu düşünüyorsunuz, sonra konuşma sırası Malcolm'a geçiyor ve aynı şeyleri Marie için düşünmeye başlıyorsunuz. Bu döngü bütün film boyunca devam ediyor. Bir barışıyorlar, bir küsüyorlar birbirlerine bağırmaya başlıyorlar.
Filmin siyah beyaz olması daha estetik ve bir seviyede nostaljik yapmış. Onun dışında hikayeyi, karakterlerin geçmişini bilmediğiniz için bütün ipler senaristin elinde. Senarist istedikçe karakteri size açıyor ve bir anda bilgi yüklemesine maruz kalıyorsunuz. Her ne kadar bir anda bu kadar çok bilgi verse de bir sonraki sahneye geçtiğinizde aslında o karakter hakkında hiçbir şey bilmediğinizi fark ediyorsunuz.
Bazen çok hızlı konuştukları için konuyu yakalayamadığım oldu, geri sardım :D Onun dışında bütün film boyunca sadece iki oyuncu vardı ve ikisinin de oyunculuğu harikaydı. Hatta John David Washington'ın oyunculuğunu Zendaya'nınkinden daha çok beğendim ben.
Genel olarak güzel bir filmdi. Katman katman size kendisini açan karakterler, sorunlu ve dengesiz bir ilişki. Kafanızı dağıtmak, biraz karmaşık bir film izleyeyim diyorsanız harika bir film.
puanım: 4.5/5
imdb:6.7/10
süre: 1 saat 46 dakika
yayın tarihi: 5 şubat 2021
nerden izleyebilirim?: netflix
oyuncular: zendaya, john david washington
Herkese selam! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Çıktığından beri çok sevilen ve bundan birkaç hafta önce Amerika'nın Oscar ödüllerinden sonra en fazla rağbet görülen ödül töreni olan Golden Globe'da ödül üstüne ödül alan bir diziyle geldim: Queen's Gambit. 9 yaşındayken yetimhaneye gönderilen Beth, orda bir hademe ile arkadaş olur. Satranca karşı büyük bir yeteneğinin ve ilgisinin olduğunu keşfeden hademe, onu bazı arkadaşlarıyla tanıştırır. Onlar da bu kızın satrançta olağanüstü bir yeteneğinin olduğunu görünce onu lisedeki satranç klubündeki çocuklarla oynaması için çağırırlar. Günlerden bir gün, bir aile Beth'i evlat edinir. Yeni hayatına alışmaya çalışan Beth, gittiği bir markette satranç dergisi görür ve onu gizlice alır. Satranç turnuvalarının düzenlendiğini öğrenir ve bu turnuvalara katılmaya başlar. Önce kendi kasabasında yarışmaya başlayan Beth, gittikçe hem Amerika'da hem de dünya çapında bilinir bir satranç oyuncusu haline gelir. İşinde en iyileri...
Yorumlar
Yorum Gönder