Ana içeriğe atla

Enola Holmes || Film Yorumu

Daha yeni çıkmış, taptaze filmin yorumuyla karşınızdayım gençler! İzleyenler burada mı?
Konu: Kayıp annesini arayan Enola Holmes adlı cesur bir genç kız, ağabeyi Sherlock'u kurnazlıkla alt etmek ve kaçak bir lorda yardım etmek için hafiyelik becerilerini kullanır.
Yorumum: Az bir süre önce çıkmış ve netflix'te hep karşıma çıkan bu filme bir şans vermek istedim. Güzel bir filmdi. Akıcıydı. Millie'yi biraz itici buluyorum ama oyunculuğunu beğeniyorum ve bu filmde harika bir iş çıkartmış. Henry Cavill, Sam Claflin ve Louis Partridge'in de oyunculukları harikaydı. Helena Bonham Carter çok az vardı filmde ama yine de çok iyiydi.
Hikayeye gelirsek Sherlock Holmes'u hiç izlemedim. Hatta o kadar ki dizi mi yoksa film mi olduğunu bile bilmiyorum o kadar yani. Küçükken kitabını okumuştum ve beğenmiştim aslında ama daha sonradan hiç ilgim olmadı. Netflix'te karşıma önerilenlerde çıkınca bir şans vereyim dedim. Hikayesi sürükleyici ve gerçekten çok canlıydı. Daha ilk sahnesinden sizi ekrana kitliyor ve bir sonraki sahnede ne olucak acaba diye düşünmeye başlıyorsunuz. Ajan filmlerinin hastasıyım ve birçok 'ajan' filmine gçre daha hareketli buldum. Bazen Enola'nın kameraya dönüp konuşması da güzel bir dokunuş olmuş, filmi ve karakteri daha samimi yapmış.
Enola gerçekten güçlü, azimli ve sözünü esirgemeyen bir kız. Annesi o dönemin anlayışlarına göre yetiştirmemiş olabilir ama aslında çok dirençli, kendi ayaklarının üstünde durabilen ve kendi kendine yetebilen bir genç kız yetiştirmiş. Genel olarak güzel bir filmdi, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile. Bakmanızı öneririm.
yayın yılı: 2020 süre:2 saat 3 dk. imdb:6.7/10 nerde bulabilirim?: netflix

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Piyanist || Film Yorumu

Selam canlar! Hayat nasıl gidiyor? Bana her gün sanki aynı günü yaşıyormuşum gibi geliyor. Aynı tek bir tarihte sıkışıp kalmışım gibi. Şu an tatilde olduğumdan dolayı bol bol film izleyip kitap okuyarak vaktimi değerlendirmeye çalışıyorum. Bu ayın sonuna doğru okulum tekrar açılacak ve 2.dönemi daha sıkı tutmam gerek. O yüzden hem kitap hem de film listemi olabildiğince bitirmeye çalışıyorum. Kısa bir hayat güncellemesinden sonra yoruma geçelim :) Bundan birkaç gün önce uzun zamandır aklımda olan ve kime sorsam eğer izlediyse bin bir türlü övgüyle bahsettiği bir filmi izledim: Piyanist. Konusu 2.Dünya Savaşı'nda Polonyada bir piyanisti ve ailesinin Yahudi olmalarından dolayı Almanlar tarafından sürgüne gönderilmelerini, psikolojik ya da fiziksel işkenceye tutulmalarını ele alıyor. Filmi izlerken sandalyemin ucunda oturdum resmen. 2 saat boyunca diken üstünde gibiydim. Etkilendiğim, gözyaşlarımı tutamadığım birçok sahne oldu. Detay vermeyeceğim spoiler olmasın diye :D ama

Kadın Kokusu || Film Yorumu

Vee yepyeni bir film yorumuyla karşınızdayım! Bu seferki Al Pacino'lu. Al Pacino'yu muhtemelen herkes The Godfather filminden tanıyordur ama bugün kendisine en iyi oyuncu Oscar'ını kazandıran Kadın Kokusu orijinal adıyla Scent of a Woman filminin yorumunu okuyacaksınız umarım beğenirsiniz <3 Konu: Şükran günü tatilinde biraz para kazanmayı uman yoksul bir özel okul öğrencisi, kör ve huysuz bir emekli albaya bakıcılık yapmayı kabul eder. Yorumum: Aslında bu filmi ilk izleyişim youtube'da filmden bir kesitti. Ben de neden bu filme şans vermiyorum diye düşündüm. Başları bana çok yavaş ve sıkıcı geldi, konu acaba nereye bağlancak diye bekledim hatta filme birkaç gün ara bile verdim :D Sonra 'Hadi Duru, Al Pacino oynuyor onun hatrına devam et,' dedim kendi kendime ama film sonra bir anda su gibi

Queen's Gambit || Dizi Yorumu

Herkese selam! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Çıktığından beri çok sevilen ve bundan birkaç hafta önce Amerika'nın Oscar ödüllerinden sonra en fazla rağbet görülen ödül töreni olan Golden Globe'da ödül üstüne ödül alan bir diziyle geldim: Queen's Gambit. 9 yaşındayken yetimhaneye gönderilen Beth, orda bir hademe ile arkadaş olur. Satranca karşı büyük bir yeteneğinin ve ilgisinin olduğunu keşfeden hademe, onu bazı arkadaşlarıyla tanıştırır. Onlar da bu kızın satrançta olağanüstü bir yeteneğinin olduğunu görünce onu lisedeki satranç klubündeki çocuklarla oynaması için çağırırlar. Günlerden bir gün, bir aile Beth'i evlat edinir. Yeni hayatına alışmaya çalışan Beth, gittiği bir markette satranç dergisi görür ve onu gizlice alır. Satranç turnuvalarının düzenlendiğini öğrenir ve bu turnuvalara katılmaya başlar. Önce kendi kasabasında yarışmaya başlayan Beth, gittikçe hem Amerika'da hem de dünya çapında bilinir bir satranç oyuncusu haline gelir. İşinde en iyileri